Sokaklarda Başlayan, Unutulmaz Bir Dostluğun Gerçek Hikayesi

Sokak Kedisi Bob – Ön Kapak

Okurken hayvan severlerin yüzlerinden gülümsemenin eksik olmayacağı ve belki de hayvanlardan (özellikle de kedilerden) haz etmeyen insanların akıllarına, acaba nerede yanlış yapıyorum, sorusunu getirebilecek sımsıcak bir dostluk hikayesine hazır mısınız? Bir sokak çalgısı olarak geçimini zar zor sağlayan James, bir gün yaşadığı apartmanın giriş katında, koridorda sarman erkek bir kediyle karşılaşır. Bu karşılaşmaları üç gün boyunca devam eder. Üçüncü günün sonunda kediyi çeşitli yerlerinden yaralanmış bir şekilde bulunca en sonunda dayanamaz ve hayvanın devamlı üzerinde oturduğu paspasın evi olduğu varsayarak kapıyı çalar. Aldığı olumsuz yanıtın iki olumlu sonucu olur. Sarman dostumuzun artık yeni bir evi olmuştur ve James o sıralarda çektiği dost sıkıntısına çare bulmuştur. Kedilerle büyüdüğü için onlara aşina olan James için bir kediyle yaşamak sorun değildir. James, Bob ismini “İkiz Tepeler” adlı bir filmdeki bir karakterden esinlenir. “Katil Bob” bir tür şizofrendir; bir nevi Doktor Jekyll ve Mr Hyde gibi. Bir süre normal davranır fakat ardından adeta bir psikopata dönüşerek evi yerle bir eder. Kedisinin de böyle olduğunu ve aralarında böyle bir benzerlik olduğunu fark eden James, kedinin isminin ne olacağını bulmuştur: Bob.


Bu kitabı sadece bir kedi ile bir adamın, birbirlerini bulduktan sonra değişen hayat öyküleri olarak yorumlanmasını, hikayeye yapılacak haksızlık olarak görüyorum. Birbirlerine sundukları dostluğun ikisinin de hayatını olumlu yönde ve eskisinden çok farklı olacak bir şekilde değiştirdiği gerçek ama değişen sadece bu değil. İnsanların James’e olan yaklaşımlarının da değiştiğini kitap boyunca görebiliyoruz. Daha önce dilenci pozisyonunda, insanlar tarafından uzak durulması gereken bir ŞEY olarak görülürken, James kendini sokakta gitar çalmaya giderken ısrarla James’e eşlik etmeye direten Bob’un sayesinde konuşmaya değer bir insan olarak görülmeye başlıyor. Bob sayesinde insanlar James’le konuşuyorlar, kedilerle ilgili hikayeler paylaşılıyor. James ile Bob’un günlük hayatı merak konusu olmaya başlıyor. İlk başta yavaş yavaş, sonra hızla hayatları olumlu yönde değişen bu ikilinin etraflarındaki insanlar da aynı şekilde değişmeye başlıyorlar. Kediye ve James’e olumsuz yaklaşanlar, kediye zarar vermek isteyenler, Bob’tan ve James’ten korkanlar da yok değil. Bu tür olumsuz kişileri kitapta can sıkıcı birkaç nokta olarak görüp hikayenin sımsıcak kurgusuna odaklanmanızı tavsiye ederim yine de tamamen göz ardı etmememiz gereken bir durum bu. Etrafımızda cani, acımasız, empati yoksunu insanların dolu olduğunu hepimiz biliyoruz! Kitapla ilgili söyleyeceğim diğer güzel şey ise kedilerle ilgili oldukça yararlı bilgiler içeriyor oluşu. Aşağıda bunlardan birkaçını belirteceğim.


• Genel kanının aksine kediler için süt ZARARLIDIR. Kediler laktoza duyarlıdırlar. İlla süt verecekseniz bunu az bir su ile karıştırıp vermenizde yarar var. Ton balığını da nedense çok seviyorlar ama ton balığından zehirlenme vakalarını çok gördüm. Bu yüzden evdeki dostlarımıza bunun verilmesini de çok uygun görmüyorum.
• Sağı solu dağıtmak, evde koşturmak kediler için normal bir davranıştır. Kedinize kızmamalı, çok şikayetçiyseniz ona özel oyun yerleri yapmalısınız. Belki de (özellikle eril kediler için) veterineriniz kısırlaştırma yolunu önerebilir. Kısırlaştırdıktan sonra aşırı hareketliliği tamamen yok olmaz. Bırakın oynasın, koşsun. Zamanı geldiğinde zaten durulur ve siz bu oyuncu günlerini özlediğinizi fark edebilirsiniz.
• Kedinizin bir sorunu varsa mutlaka geciktirmeden veterinere götürmelisiniz. İnsanlar hastalandığında, yaralandığında nasıl doktora gidiyorlarsa, kedinizin bu tür yaralarını evde kendi kendine iyileşmeyeceğini unutmayın. İlaç tedavisi ve gerektiğinde ameliyatlardan kaçınmamalısınız.
• Kediniz dışarıda sizinle birlikte dolaşmak isteyebilir. Onun kaçabileceğinden endişe duyuyorsanız ona alacağınız ufak bir tasma bu soruna çözüm olabilir. Kötü tasmalar kedinin boğazını zedeleyeceğinden bir kayış takımı daha güvenli. Onu tasmaya yavaş yavaş alıştırmalısınız. Birlikte dışarı çıkmadan önce, her gün bir kaç dakikalığına takmak ve bunu bir hafta boyunca yapmak, başlangıç için iyi bir çözüm. Bunu her takışınızda kedinizi ödüllendirmek güzel bir eğitim olur.
• Hayvanınıza çip taktırmak göz ardı edilmeyecek bir mesele.Onu kaybedemeyecek kadar çok seviyorsanız ve hayvanınızın başıboş olmadığını göstermek istiyorsanız çip taktırmak en iyi çözüm.


Hakkında iki tane kitabı, çeşitli çocuk hikayeleri, takvimleri, resimleri basılan Bob’un dünya çapında ünlü olduğunu söylersem abartmış olmam. Hatta BBC’nin 26 Ağustos 2015 tarihli bir haberine göre, sadece İngiltere’de bir milyondan fazla satış rakamına ulaşan romanın filmi de çekiliyor. Film üzerine çalışmalar ekim ayında başlıyor. James Bowen’ı Luke Treadaway canlandıracak. Treadaway’in gerçek hayatta kız arkadaşı olan aktris Ruta Gedmintas’ın da oyuncular arasında olduğu filmin yönetmenliğini Roger Spottiswoode (Yönetmeni James Bond: Tomorrow Never Dies – James Bond: Yarın Asla Ölmez filminden hatırlarsınız) üsteniyor.

Sokak Kedisi Bob – Arka Kapak

Filmdeki hikaye kitaba dayanıyor. Hikaye, uyuşturucu tadavisi gören Bowen’ın yaralı Bob’u 2007 yılında nasıl bulduğu ile başlıyor. Sokak Kedisi Bob kitabı da 2012 yılında yayımlanmıştı. 2013 yılında Bowen’ın şu sözleri bence çok hoş;
“Bob benim hayatımı değiştirdi ve eğer hakkımızda bir film çekeceklerse, bu yaşamımızın doruk noktasında olacağımız anlamına gelecektir.” ~ James Bowen


Aşağıdaki videoda Bob’un süte ulaşmak için bulduğu zekice yolu izleyebilirsiniz 🙂

Okuması zevkli, rahat, bir lokmada yutulacak bir roman. Aldığınıza, okuduğunuza, kütüphanenize koyduğunuza ve hatta arkadaşlarınızla paylaşacağınıza asla pişman olmayacağınız bu kitabı gerçekten okuyun. İster evde, ister sokakta ister metroda veya otobüste okuyun ama okuyun. Hatta mümkünse zamanın bir türlü geçmek bilmediği ortamlarda okuyun ki zaman bir anda akıp geçiversin, Sadece metroda ya da otobüste okurken durağınızı kaçırmamaya dikkat edin çünkü kitabı elinizden bıraktığınızda durağınızı epey geçmiş olabilirsiniz. Ayrıca bana bu kitabı okumam için veren Gamze Altun arkadaşıma da çok teşekkür ederim. Kendisi de gerçek bir kedi sever olup iki tane dünya tatlısı kedisi var. Şimdiden hepinize keyifli okumalar.

Bir Şeyler Yazın...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

News TR sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et