Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine Acımasız Kıyım Sürüyor

Çin’in Doğu Türkistandaki Uygur Türkleri üzerine Pekin vahşetin yolunu adım adım anlatmış

Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman’ı toplama kamplarına dolduran Çin yönetimi, vahşetin nasıl uygulanacağını adım adım resmi yönergelerle tarif etmiş. 2014’te projeyi “Merhamet göstermeyin” talimatıyla başlatan Çin lideri Xi Jinping, uluslararası tepkiler için de “Düşman kuvvetleri sizi karalamaya çalışırlarsa bunu hiç umursamayın” diyerek vahşetin kapılarını sonuna kadar açtı.

Karar gazetesi muhabiri Serhat Soykan’ın haberine göre: Doğu Türkistan’da milyonlarca Uygur’u toplama kamplarına dolduran Pekin yönetimi, akıl almaz vahşetin nasıl uygulanacağına dair resmi bir yönerge de hazırlamış. ABD medyasının ele geçirdiği 400 sayfalık belge, Pekin’in vahşet kamplarını nasıl çalıştırdığını gözler önüne seriyor.  New York Times gazetesi Çin’de Komünist Parti’nin Uygur Müslümanları’na yönelik baskı politikasının nasıl uygulanacağına ilişkin yetkililere verilen talimatların yer aldığı belgeleri yayımladı. Gazeteye sızdırılan belgelerde Çin’in “eğitim merkezi” olarak adlandırdığı toplama kamplarında tutulan kişilerin ailelerine ne söylemeleri gerektiği soru-cevap şeklinde anlatılıyor. 

Çinli yetkililer Sincan’da yaklaşık 1 milyon Uygur Müslümanı’nın gözaltında tutulduğu kampları eğitim kamplı olarak niteliyor ve bu merkezlerde tutulan kişilerin radikal unsurların etkisi altına girdiğini ve burada aldıkları eğitimlerle suç işlemelerinin engellenmeye çalışıldığını savunuyor.  

New York Times’a sızdırılan 403 sayfalık belgelerde, Çin Komünist Partisi yetkililerine bu kamplarda tutulan kişilerin çocuklarına ailelerinin neden ortadan kaybolduklarını nasıl anlatacaklarına ilişkin direktifler yer alıyor. Yetkililere “Ailem nerede?”, “Neden bu eğitime katılmak zorundalar?”, “Eğitimleri ne zaman bitecek?”, “Beni ziyaret edebilecekler mi?”, “Bu bir eğitimse neden eve gelemiyorlar?” gibi maruz kalabilecekleri sorulara nasıl yanıt vermeleri gerektiği anlatılıyor. 

Belgelerden birinde“Yakınınız dini aşırıcılık ve şiddet içeren terörist bazı düşüncelerin zararlı etkisi altına girdiği için eğitime gönderildi. Eğer bir noktada ‘Üç güç’ ya da başka emelleri olan insanlar onları etkilediyse, bunun sonuçları ciddi olur” ifadeleri kullanılıyor. New York Times gazetesine göre ‘Üç güç’ ten kasıt, “Terörizm, Ayrılıkçılık ve Dini Aşırıcılık”.Aynı belgenin devamında, “Eğer aşırıcı bazı fikirlerin etkisi altına girdiler ve yapmamaları gereken bir şey yaptılarsa, sadece toplumun masum üyelerini incitmekle kalmazlar siz dahil kendi ailelerine de tehdit haline gelirler. Herkesin güvenliği ve ailenizin mutluluğu için yoğunlaştırılmış bir eğitimden geçmeleri için onları okula göndermek durumunda kaldık” deniliyor. Belgelerde bu kamplarda tutulan kişilerin neden evlerine dönemeyeceği izah edilirken“radikal fikirlerin etkisi altında ne kadar kaldıklarını anlatmak için “bulaşıcı bir virüs” benzetmesi yapılıyor, “Tam olarak tedavi edilmezseniz, eve döndüğünüzde ailenize de bu virüsü bulaştırabilirsiniz” ifadesi kullanılıyor.  

19-11/18/xi-jinping.jpg


Xi Jinping

Kamplarda kalanlar için ayrıca hazırlanan sorgulama önerilerinde tutuklulara tavırlarının ailelerinin akıbetini de belirleyeceği tehdidinin yapılması isteniyor.  

Gazetenin yayınladığı belgelere göre Çin Komünist Partisi’nin “Radikal İslam” ile mücadelede sert taktikler ve toplama kampları yöntemine başvurulması 2014 yılına dayanıyor. O yıl Çin Komünist Partisi lideri ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping iktidara geldikten bir yılı aşkın bir süreden sonra Urumçi’ye 4 günlük bir ziyaret gerçekleştirmiş, bu ziyaretin son gününde iki Urumçi’deki tren istasyonuna intihar saldırısı düzenlemişti. Saldırıda 1 kişi ölmüş, 80 kişi de yaralanmıştı. Bu saldırıdan birkaç hafta önce de Çin’in güney batısındaki bir başka tren istasyonunda bir grup militan bıçaklı saldırı düzenlemiş, 31 kişi hayatını kaybetmişti.Peş peşe saldırıların ardından bölgeye giden Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in 2014 yılı Nisan ayında Sincan’a yaptığı ziyaret sırasında yetkililerle kapalı kapılar ardında yaptığı toplantılarda “terörle topyekün savaş” talimatı verdiği ve bu süreçte “merhamet göstermeyin” dediği belirtiliyor.Çin liderinin “Bizim kullandığımız yöntemler çok ilkel. Bu silahların hiçbiri onların palasına, bıçağına, satırına, baltasına cevap olamaz. Biz de onlar gibi sert olmalıyız. Kesinlikle merhamet göstermeyin” dediği ifade ediliyor. 

Gazeteye göre, bu durumu ciddi bir ulusal güvenlik meselesi olarak gören Çin lideri Xi Jinping bölgede yetkililere yaptığı konuşmada doğrudan kitlesel gözaltı merkezi kurulması talimatını vermese de parti yetkililerine “Sincan’da radikal İslam’ın kökünün kazınması için diktatörlüğün tüm araçlarını kullanmaya çağırdı. 

403 sayfalık belgelerde toplama kampları Mao döneminde bu yana uygulanan en kapsamlı ve geniş proje olarak lanse ediliyor. Çin liderinin daha kamplar kurulmadan bu vahşet merkezlerinin uluslararası arenada tepki çekeceğini öngörmüş. Belgelere göre Xi Jinping, 2014’teki konferensta şu ifadeleri kullanıyor: “Bu adımlarımızdan sonra düşman kuvvetleri sızlanırsa veya düşman güçleri Sincan’ın imajını kötü gösteriyorsa çekinmeyin.”  

Belgelerde, yakınlarının akıbetini sormak ve onları aramak isteyen akrabaları da düşünülmüş. Bu kişilerin ‘tehdit olma’ olasılığını hesaplayan Pekin yönetimi yoğun gizli polis tedbirleriyle kesintisiz gözetim mekanizmaları kurulmasını istemiş.  

Kampta tutulanlar için bir puanlama sistemi yapan yönetim, bu puanlamaya aileleri de dahil etmiş. Gazetenin yayınladığı belgelere göre ailelerin dışarıdaki hal ve hareketleri de puanlamaya dahil edilerek toplama kampında kalanların karnesine ekleniyor. Puanlama toplamında da kamptan çıkıp çıkamayacağına karar veriliyor.  

Gazete belgelerinde vahşete karşı gelen yetkililerin akıbetleri de ilginç bir olayla aktarılıyor. Kamplar için gelen ilk talimatlara “Bir insanın evinde sadece Kur’an olması suçlanmak için bir neden olamaz” diyen dönemin üst düzey ÇKP görevlilerinden Wang Yongzhi adlı bir yetkili, Yerkent’te başlattığı kamp çalışmalarını ilk başlarda hızla yerine getirdi. İlk adımda 20 bin kişilik bir kamp yaptıran Wang memurlarına “Onları tamamen silin, köklerini kurtupu tüm dallarını kırın” talimatları verecek kadar sert bir yönetim sergiliyordu. “Bu uygulama ılımlılığı yok edecek. Etnik ilişkileri zehirler” diye rapor yazan Yerkent yöneticisi Wang raporuna şunları eklemiş: “Çok fazla insanın toplanmasının,çatışmayı destekleyeceğine ve kızgınlığı derinleştireceğine inandığımdan, bunu engelledim.” Bu raporun ardından ÇKP tarafından değişik suçlamalar yöneltilen Bay Wang, Eylül 2017’den sonra sessizce ortadan kayboldu…  

Bir Şeyler Yazın...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

News TR sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et