Ekrem İmamoğlu O Bakan İçin Üzülüyorum!

Ekrem İmamoğlu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumun O Sözlerine Cevap Verdi!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar’daki Bathonea Antik Kent kazı alanına inceleme gezisinde bulundu. Ekrem İmamoğlu burada gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir gazetecinin, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, iptal edilen ileri biyolojik arıtma tesisi projesiyle ilgili söylediklerine yanıt verdi.

Ekrem İmamoğlu Bakana Cevap
Ekrem İmamoğlu

Gazeteci, Ekrem İmamoğlu’na Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un “Gerekirse o projeyi gelip orada yapacağız” dediğini anımsattı. Bunun Üzerine Ekrem İmamoğlu, “Gereksiz ve üzücü bir açıklama. Görüyorum ki bazı bakanlarımız, görevlerini yerine getirirken, verdikleri mesajların ne kadar önemli olması gerektiğini hissederek konuşmuyorlar. Konuşmalarının içeriği tümüyle siyasi. Bakanımıza tavsiyem; bir sorusu varsa, telefonun ucunda Ekrem İmamoğlu var. Bilgi almak isterse de bilgiyi verecek, o devlet adamlığı terbiyesini taşıyan bir belediye başkanı var” yanıtını verdi.

“Konuşmalarının içeriği tümüyle siyasi”

Ekrem İmamoğlu konuşmasına bakana tavsiye vererek devam etti. Ekrem İmamoğlu, “Bakanımıza tavsiyem; bir sorusu varsa telefonun ucundayız. Hatta davet eder, buluşuruz, anlatırız, dinleşiriz ve sebepleri sorgulanır. Böyle sıradan açıklamalarla, İstanbul gibi bir kentin mevzusuna, 16 milyon insanın yetki verdiği insana mesaj yollamanın ağırlığını düşünerek hareket etmesini öneriyorum. Uyarıyorum. Bu tarz diyalogları oluşturursa devlet adamlığı felsefesi kazanır. Ülke kazanır, şehir kazanır. ‘Sayın Başkan niçin böyle düşündünüz? Niçin böyle bir karara vardınız?’ diye sorabilirdi. Orası, kimsenin babasının çiftliği değil. Yaparım, ederim, el koyarım ülkesi de değil burası. O cümleleri, İstanbul’a zikretmenin yerine, -Sayın Bakana tavsiyem- Gümüşhane’de 12 bin yıllık bir buzul gölünü yok eden valinin, o yok ettiği buzul gölünü gitsin çözsün, orayı halletsin. İstanbul, emin ellerde. Bizimle konuşurken, bize mesaj verirken, bir telefonu çevirirse, telefonun ucunda Ekrem İmamoğlu var. Bilgi almak isterse de tüm heyetiyle bilgiyi verecek, brifing verecek, o terbiyeyi ve o devlet adamlığı terbiyesini taşıyan bir belediye başkanı var.” dedi.

“Şu Bakana Üzüldüğüm Kadar Kimseye Üzülmedim”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın, İBB’nin Haydarpaşa ve Sirkeci garları ihalesinden elenmesine ilişkin yaptığı açıklamalarına yönelik soru üzerine, Danışmanı Murat Ongun’dan, söz konusu yazıyı açmasını isteyip, eline aldığı Tablet PC’den, Turan’ın cümle cümle okuduğu ifadelerine şu yanıtı verdi:

“Valla sabah yazıyı okuyunca tüylerim diken diken oldu. Üzüntüden, kaygı duyarak yazıyı okudum. Düşünsenize, ‘İBB eskiden beri bizim elimizde ne varsa ister; bu normaldir, doğaldır. Yeni başkanın da talebi doğaldır. Kadir Bey de Sirkeci’yi istemişti, ona da vermedik. Veremezdik. Burası hizmet verdiğimiz sistemin bir parçası, müştemilatı. Veremezdik’. Kime veriyorsun o zaman? ‘Bu alanlar da birinci derece SİT alanı içerisinde. İmar kısıtlılığı var. Ticari faaliyetler yapamıyorsunuz.’. Allah Allah bana mı anlatıyor, ihaleyi alana mı anlatıyor; bak sen! Sergi kültür faaliyetleri yapacaksınız. İhaleye çıktık. İBB’nin bu tür faaliyetleri yapacağı bir sürü yeri var. Git orada yap.’ Orayı kim yapacak, bildiğiniz biri mi? İhaleye fesat mı karıştırdınız. Alacak kişi belli miydi? Bak 50 tane soru sorarım. ‘Kadir Topbaş’a da bunu söyledik. İşletme olacak, bu tür yerlerin ruhsatlarını belediyeye bağlı bu tür kurumlardan alıyorsunuz. Kendileri kullanırken ve buraları ticari amaca dönüştürüyorlar.’ Bak sen.. Büyükşehir Belediyesi. Yani bunu Büyükşehir Belediyesi yapıyor. ‘Diyoruz ki, burada yeme içme yeme içme oturma olmayacak. Sergi açacaksınız, böyle bir imar kısıtı içinde şartnamemizi hazırladık.’ Eeee 3 bin lira maaş alan adam mı yapacak sergileri, salonları; bak sen! Ne kadar eminsiniz ya. Hani 300 bin lira veren alırdı? Şimdi ne kadar hassasiyet içeriyor bu cümleler, anlamış değilim. ‘Akıl tutulması. İstanbul belediyesi ihale dosyasında bizim istediğimiz şartların dışında dosya verdi.’ Doğru, sizin tariflediğiniz kişi biz değiliz çünkü. Biz devletiz, kamuyuz. ‘Matbu sözleşmelerimiz var. Bazı ifadeleri de değiştirmiş.’ Bak sen ya. Bir yandan da edebiyatçı oldunuz. ‘Baktık aynı şeyi karşılamıyor, aynı hukuki terim de değil. Bilerek yaptığını düşünüyorum.’ Bak bak bak. Bir de bizim yerimize akıl yürüyorlar ya da kadromuzun yerine akıl yürütüyor. ‘Bu hatayı kimse yapmaz.’ Ya ne dedin Allah aşkına! Burada ne dedin, ne anlattın? Üzülüyorum, gene üzülüyorum. Yani 3 aydır şu bakan için üzüldüğüm kadar hiç kimse için üzülmedim. Allah yardımcısı olsun.” dedi.

Bir Şeyler Yazın...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

News TR sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et