İlk olarak spor yapmak kilo vermek için değil, sağlıklı bir yaşama sahip olmak için yapılmalı. Bunun farkında olarak spor yapmaya başlarsan spor yapmak eziyet olmaktan çıkacaktır. Diyet esnasında yapılan sporda, vücudun yağ yakma formuna geçmesi gerekli olup buna ancak haftada 4-5 günlük düzenli spor ile ulaşabilirsin.
Bunun dışında bir diğer hatalı düşünce ise “zaten spor yapıyorum istediğimi yiyebilirim”dir. Tabi ki spor yaparak kalori yakıyorsunuz fakat bunun ideali aldığın ve harcadığın kalorinin dengeli olmasından geçiyor.
Seçeceğin spor ise kulaktan dolma bilgilerle değil, profesyonellerden yardım alarak yapılmalı. Sonuçta her insan birbirinden farklı değil mi? O yüzden yapacağın spor, senin yaşına, sağlık durumuna, vücut tipine vs göre ayarlanmalıdır.
- Tek çeşit beslendiren ve kısa sürede kilo verdirdiği söylenen fix diyetler
Sosyal medya, yazılı mecra veya arkadaş ortamında, hızlıca kilo verdirdiği iddia edilen birçok paket diyet duyuyoruz. Sadece protein ile yapılan diyetler, detoks diyetleri, veya karbonhidratı beslenmemizden tamamen çıkartacağımız diyetler bunlara örnektir. İlk olarak rejim işi uzun süreli ve sabırla yapılmalıdır, eğer diyetin esnasında tüm besin gruplarından yiyerek, günlük alman gereken kalori miktarının altında tüketerek kilo verirsen kalıcı bir zayıflama yaşarsın. Sağlıklı bir yaşam için tüm besin gruplarına ihtiyacın olmakla beraber, karbonhidratı da çok az tüketecek şekilde alışkanlığını oturtmalısın. Çoğu kişi diyet yaparken karbonhidratları tamamen kesiyor ki bu kilo vermenizi yavaşlatacak bir harekettir. Çünkü bu tarz durumda vücut ilk olarak karbonhidratı kandan almaya çalışacaktır, fakat kanda yeterli karbonhidratı bulamayınca ihtiyacı olan karbonhidratı kas kütlenden almaya başlayacaktır. Bu durum da kilo verirken kastan kilo vermekle sonuçlanacaktır. 1 gram kas kaybı 2,7 gram da su kaybına neden olacağından vereceğin kilolar yine su ve kas kaybı olacaktır. Yapılan bu hızlı diyetlerde, yağ kütlesinden çok vücudundaki kas kütlesini ve suyu kaybedersin. Ayrıca yine almadığın bazı besinlerden dolayı vücudunda bazı vitamin-mineral eksiklikleri meydana gelecektir. Bu da istemediğimiz bir şey tabi ki.
Yapılan bazı diyetleri inceleyecek olursan, protein diyetinin kısa sürede kilo verdireceğini ama uzun süreçte kanındaki kolesterol ve ürik asit seviyesini arttırdığını göreceksin. Bu da insülin direncine neden olmaktadır, dolayısıyla sıklıkla şeker krizine girip tatlı tüketmene neden olacaktır. Bunun dışında protein tüketmek uzun süreli tokluk hissi sağlamakta ancak bu protein besinlerinin sindiriminin daha zor olmasından dolayı metabolizman daha fazla çalışmaya zorlanacak, dolayısı ile karaciğer ve böbreklerini aşırı derecede yoracaktır. Detoks diyetlerinin çoğunda ise hayvansal ürünler yasaklanmıştır ki bu durum oldukça yanlıştır. Vücudunun doğal işleyişinde detoksifikasyon mekanizmaları bulunmaktadır, bu tarz kısıtlamalardan dolayı da vücudundaki keton cisimcikleri artacak bu da mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik, sinir gibi durumlara neden olacaktır. Bu tarz detoks diyetlerinde verilen kilolar vücut suyu ve kaslardan meydana gelmektedir. Ayrıca yine yağı tamamen yasaklayan diyetlerde, yağsız eriyen vitaminlerin (A, D, E ve K) emilimini engellemekle beraber bu da bazı hastalıklara davetiye çıkaracaktır. 1 gramı sadece 9 kalori olan yağ da yine karbonhidrat gibi belli ölçüde kesinlikle alınmalıdır.
- Maydanoz, limon, bitki çayı, elma sirkesi
Halk arasında, sabah uyanınca aç karnına limonlu veya greyfurtlu sıcak su, maydanoz suyu, elma sirkesi içmenin yağ yaktığına dair bir düşünce hakim. Bu kocaman bir yalan olmakla beraber, vücudunuza da zarar verecek bir yapıdır. Maydanozun idrar söktürücü özelliği olduğundan dolayı insanlar su kaybeder, bunu da kilo kaybı zannederler. Limon, greyfurt, sirke gibi asidik yapılar mide asidini artmasına neden olarak açlık hissini arttıracaktır. Bunu da bazı kişiler vücut metabolizmasının hızlanmasına yormaktadır. Bunun dışında acıkan kişinin yemeğe daha çok saldırmasına neden olabilir. Ayrıca bu tarz gıdaların asidik olmasından dolayı aşırı kullanım sonucu, kullanan kişide gastrit, reflü, ülser gibi hastalıklar ortaya çıkma ihtimaliyle beraber vücudun asit-baz dengesi de bozulacaktır.
- Öğün atlamak/az öğün yemek
Yapılan sporla beraber, yediklerine de dikkat etmen gerektiğini zaten biliyorsun. Fakat bu konuda bazı kişiler, ne kadar az kalori alırsam hesabını yaparken porsiyonları küçültüp yediklerine dikkat etmektense, öğünlerine es geçiyorlar ki en yapılmaması gereken şeylerden biri. Bu tarz bir şey yapıldığında vücut gerekli kaloriyi alamadığından dolayı bu durumu kıtlık olarak algılayıp, tüketilen besinleri ileride enerji olarak kullanmak için yağ olarak depo etmektedir. Bu nedenle belli saat aralıklarıyla yemek yemeliyiz. Yapılan araştırmalar öğün atlayanların kısa süre için kilo verdiği fakat arkasından yine kilo aldığını gösteriyor. Bunun için en güzel yöntem küçük porsiyonları çeşitli besinler ile zenginleştirerek 3 ana öğün ve 1 veya 2 ara öğün ile destekleyerek sağlıklı şekilde beslenmektir.
Bunun dışında yapılan bir genel hata ise akşam 7’den sonra yemek yenmemesi konusunda. Bu sorunun cevabı için en önemli konu, ne zaman yediğin, gün içerisinde ne kadar beslendiğin ve ne kadar spor yaptığındır. Yine yapılan çalışmalara göre eğer yediğin öğünlerde açlık durumuna göre ayarlarsan, akşam 7’den sonra yediğinde yağlanmadığın, aksine daha kolay kilo verdiğin gözlemlenmiş.
Çoğu kişi light veya diyet ürün gördüğünde sıfır kalorili asla kilo aldırmayan yiyecek olarak sınıflandırıyor ki bu koca bir yanlış. Bu ürünlerin hiçbiri sıfır kalorili değildir, sadece diğer ürünlere göre kalorisi azaltılmış ve sindirimi kolaylaştırması için barındırdıkları lif miktarı daha fazladır. Bu nedenle diyet ürünleri tüketirken miktarını çok iyi ayarlamak lazımdır. Light ürün kullanıcıları arasında yapılan bir araştırmaya göre light ürün kullanıp kilo veren kullanıcılar, ürünleri bıraktığında verdikleri kiloları geri almaya daha yatkın oluyorlar. Bunun dışında bazı araştırmalar sadece light ürün yiyerek kilo verilemediğini gösteriyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili