I. TBMM Binası Mimarisi, Tarihçesi (Kurtuluş Savaşı Müzesi)

Türklerin kolektif bilincinde milletin doğuşuyla ilintilendirilen, Ankara’daki ilk önemli “milli üsluptaki” bina. 1917 ‘de İsmail Hasif Bey tarafından, aslen İttihat ve Terakki şubesi olarak yapılmış olan bina 1920’lerin başlarında ilk Millet Meclisi olarak kullanıldı, günümüzde Kurtuluş Savaşı Müzesi’dir.[1]

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Yapıda ilk dikkatimizi çeken I. Ulusal Mimarlık Dönemi özellikleri olan geniş saçak uygulaması, tek bodrum kat üzerine inşa edilmesi, yapı malzemesinde Ankara taşı kullanılması, Klasik Osmanlı ve Selçuklu sanatına öykünen özellikleri, simetrik cephe uygulaması, sivri kemerleri, belirgin orta aks gibi mimari özellikleri olmuştur.

Geniş saçak uygulaması, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Ön cephe, fotoğraf: Burak Dinç

Simetrik cephe, geniş saçak uygulaması, fotoğraf: Burak Dinç

Üzerinde tepe pencereleri olan simetrik pencere sistemi, fotoğraf: Rümeysa Torlak

  1. BİRİNCİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BİNASI

1920 – 1924 yılları arasında Cumhuriyet’in erken döneminin en önemli günlerinde meclislik yapmış yapı Ankara Ulus’ta Cumhuriyet Sokağı’nda yer alır. Türk mimari stilinde yapılmış olan yapı 1915 yılında yapımına başlanmış, aslen İttihad ve Terakki Cemiyetinin kulüp binası olarak tasarlanmıştır. Binanın planı evkaf mimarı Salim Bey tarafından yapılmış ve inşasını Kolordu askeri mimarı Hasip Bey nezaret etmiştir.

1920ler, Kaynak: httpwww.eskiturkiye.net1561ankara-1-meclis#lg=0&slide=0

Öncelikle yapının tarihçesinden bahsetmek gerekirse 1920li yıllarda Ankara, kalenin çevresinde yer alan 20 bin nufüslu bir Anadolu kentiydi. Bu yıllar milli mücadelenin en önemli yılları olmasının yanında Ankara, Anadolu’nun geçiş güzergahı ve işgale maruz kalmamış nadir şehirlerdendi. Aslen 20 Nisan’ da açılması planlanan ancak 23 Nisan 1920 Cuma günü açılan yapı, 1. Ulusal mimarlık döneminin ilk yapılarındandır. Türk mimari stilini yansıtan yapı, nitelendirilen andezit taşından yapılmıştır. Bodrum üzerine tek katlı olarak yapılan yapının örtü sistemi Ankara halkının evlerinden getirdiği kiremitlerle tamamlanmıştır. Dönemin ekonomisi ve şartlarını anlamamız açısından bu bilgi gayet önemlidir. (Bozdoğan, 2015, s.50-72)

Ankara’daki küçük İttihat ve Terakki karargahı, belirgin çıkmalı çatısı, sivri kemerleri ve diğer Osmanlı detaylarıyla, Milli Mimari Rönesansı’nın, daha önceleri pek önemsenmemiş olan bu Anadolu şehrindeki ilk örneklerinden biriydi. Bu bina daha sonra İstiklal Savaşı’nda ölen İsmail Hasif Bey tarafından 1917’de tasarlanmış ve 1920’de ilk Millet Meclisi binası haline getirilmişti. Bugün burası İstiklal Savaşı Müzesi olarak kullanılmaktadır. Bu bina, Cumhuriyetin kolektif bilincinde, milletin uyanıp tarihsel özbilince kavuşmasının simgesidir. Fiilen Mustafa Kemal’in binanın önünde konuşma yaptığı, Millet Meclisi’nin açılış gününü resmeden birçok resim ve fotoğrafın fonu olmuştur. Ankara’nın Cumhuriyetin yeni başkenti ilan edilmesinden sonra, çok kısa bir süre içinde ve ciddi para, malzeme ve işgücü eksiklikleri yaşanan çok elverişsiz koşullarda, Osmanlı canlandırması “milli üslup”unda önemli kamu binaları inşa edilmiştir. Ulus Meydanı yakınlarında, bugün “eski Ankara” denen yerde yoğunlaşmış olan bu binalar cumhuriyetin ilk on yılının güçlü milliyetçi hislerini yansıtırlar.[2]

  1. BİRİNCİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ  BİNASI  MİMARİSİ

Plan, Kaynak: http://mimargozundenankara.weebly.com/yaz305lar/ulusta-cumhuriyeti-koklamak

Geniş saçaklı, tek bodrum kat üzerine yükselen, yapı malzemesinde Ankara taşı kullanılan, Klasik Osmanlı ve Selçuklu sanatına öykünen özellikleri, belirginleştirilen orta aks, simetrik pencere uygulaması, ön cepheye göre oldukça sade kurulanan yan cepheleri, simetrik cephe uygulaması, simetrik planı, sivri kemerleri ile I. Ulusal Mimarlık Dönemi  mimari özelliklerini yansıtır.

2.2. BİNANIN BÖLÜMLERİ

2.2.1 Koridor

İlk meclisin ahşap kapısından içeri girildiğinde uzun bir koridor ve etrafında sağlı ve sollu odalar yer alır.

Koridor, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Müze duvarının koridorunda o dönemin tarihini anlatan tablolar yer almaktadır. Çanakkale savaşı ve İstiklal Harbini anlatan tablolardaki savaş sahneleri vatan yolunda verilen mücadeleleri anlatırken, “Ayrılık ve Zafer” tablosundaki sahneler ise Türk halkının vatanı için yaptığı mücadeleleri anlatmaktadır. Koridordaki Mustafa Kemal Paşanın Ankara’ya gelişi tablosunda ön plana çıkarılan Ankara halkının, coşku ve duygu dolu hali Ankara’nın başkent olarak seçilmesinin sebeplerinden birini bize anlatmaktadır. Ayrıca dönem milletvekillerine ait grup fotoğrafları da bu duvarda sergilenmektedir.

Refik Epikman, O Gün  (1920’de Millet Meclisi’nin açılışını betimleyen eseri)

Mehmed Ruhi Arel, Ayrılık ve Zafer

Ahşabın hakim olduğu yapı tarihi açıdan Cumhuriyetin kuruluş dönemini en güzel şekilde yansıtır.

  • Riyaset Odası

Koridorun sol tarafında bulunan ilk oda Riyaset divanıdır. Bu oda Bakanlar Kurulu odası olarak kullanıldığı gibi, Riyaset Divanı olarak da kullanılmıştır. Ayrıca Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın zaman zaman bu odada çalıştığı da bilinmektedir. Sağ taraftaki panoda Muvakkat (Geçici ) İcra Encümenlerinin, sağ taraftaki panoda ise Riyaset Divanı üyelerinin fotoğrafları bulunmaktadır. Bakanlar kurulunun kullandığı hokka takımları da bu odada teşhir edilmektedir.

Riyaset Odası, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Riyaset Odası Tavan Süslemeleri, fotoğraf: Burak Dinç

  • Şeriye Encümeni Odası

 Koridorun solunda yer alan ikinci oda ise Şeriye Encümeni odasıdır. Mecliste çeşitli konuların, oluşturulan komisyonlar tarafından tartışıldığı odanın, vitrinin içinde döneme ait iki adet zabıt yer alır. Meclisin çalışma şekli, Bakanlar kurulu, Başkanlık divanı ve encümen üyeleriyle alakalı bilgiler pano şeklinde duvarlarında yer alır.

Şeriye Encümeni odası tavan süslemesi, fotoğraf: Burak Dinç

  • Meclis Kulisi

 Koridorun sol tarafında yer alan üçüncü oda Meclis kulisi olarak kullanılmıştır. Burada Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan telefon santrali, mors yazıcısı ve şifre makinesiyle, bayrak ve istiklal madalyaları sergilenir. Ayrıca Gümrü anlaşması’nda Kazım Karabekir Paşa’ya hediye edilen gümüş yemek takımıyla, duvarda misak-ı milli sınırlarını gösteren bir halı pano yer alır.

Meclis Kulisi, Kaynak: httpswww.kulturportali.gov.trportalkurtulussavasimuzesi

Meclis kulisi tavan süslemesi, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Meclis kulisi tavan süslemesi, ayrıntı, fotoğraf: Rümeysa Torlak

  • Encümen Odası 

Koridorun solunda yer alan dördüncü oda ise Encümen odasıdır. Bu odada o dönemdeki yasa tekliflerinin Anayasaya uygunluğu tartışılmıştır. Mecliste dosyaların saklandığı dolap ve Erzurum kongresinde kullanılan mühür ve telefon makinesi vardır.

Encümen odası tavan süslemeleri, fotoğraf: Burak Dinç

Encümen odası tavan süslemeleri, ayrıntı, fotoğraf: Burak Dinç

Koridorun solundaki 5. oda ve sağında yer alan 6. ve 7. oda idare odası olarak kullanılmıştır. Günümüzde bu odalarda ilk dönem milletvekillerinde bazılarına ait şahsi eşyalar yer almaktadır. 6. oda günümüzde de müzenin idare odasıdır. 7. odada ise dönem vekillerine ait fotoğraf ve bilgiler yer almaktadır.

  • Genel Kurul Salonu

Koridorun sağında yer alan büyük ve geniş oda ilk meclisin Genel Kurul Salonu olarak kullanılmıştır. Kapıdan girildiğinde karşı tarafta, salonun ortasına denk gelen yüksek bir yerde başkanlık ve divan üyelerinin kürsüsü yer almaktadır. Kürsü Ankaralı bir marangoz tarafından yapılmış ve meclise hediye edilmiştir. Başkanlık ve Divan üyelerinin kürsüsünün arkasında “Hakimiyet; Kayıtsız, Şartsız Milletindir” yazısı Osmanlı Türkçesi ile “Hakimiyet bir hayr-u şart milletindir” şeklinde yer almaktadır. Salonda bulunan sıralar Ankara Öğretmen Okulu’nun uygulama sınıfından getirtilmiştir. Kürsünün tam karşısında yer alan sıralar, Bakanlar kurulu için ayrılmıştır. Bakanlar kurulunun her iki tarafında yer alan sıralarda ise ilk meclis milletvekilleri oturmuştur. Sağdaki balkon o dönemde diplomatlar, soldaki balkon ise dinleyiciler tarafından kullanılmıştır. Balkonların altında bulunan alan ise yerli ve yabancı basın temsilcilerine ayrılmıştır.

Genel Kurul Salonu, fotoğraf: Burak Dinç

Salonun aydınlatmasında iki petrol lambası ve ısınmak için kullanılan sac soba çevredeki kahvehanelerden getirilmiştir. Büro malzemeleri ile diğer odalarda kullanılan mobilyalar resmi dairelerden temin edilmiştir. Genel kurul salonun duvarında yer alan bir karakalem tablo vardır. Bu tablo ilk dönem milletvekillerini gösterir.

Genel Kurul Salonu, fotoğraf: Rümeysa Torlak

Genel kurul salonu, fotoğraf: Burak Dinç

Genel kurul salonu, fotoğraf: Rümeysa Torlak

  • Reis Odası

 Koridorun sağında yer alan 9. oda Reis Odası olarak düzenlenmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın çalışma odası kullandığı odada Cumhuriyet tarihine ait önemli kararlar alınmıştır. Meclis tarihine şahitlik eden eşyalar korunarak teşhir edilmektedir.

Reis odası, fotoğraf: Rümeysa Torlak

  • Mescit

 Binanın giriş kapısının hemen karşısındaki koridorun sağındaki son oda mescit olarak kullanılmıştır. Milletvekilleri ve meclis çalışanlarının ibadetlerini rahatça yerine getirebilmesi için seccadeler, kur’an rahleleri yerleştirilerek, duvarlarına kur’an-ı kerimden ayetler yazılı olan levhalar asılmıştır.

Mescit, fotoğraf: Burak Dinç

  1. SONUÇ

Ankara’daki ilk önemli diyebileceğimiz “milli üsluptaki” bina olan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası, 1917 ‘de İsmail Hasif Bey tarafından, aslen İttihat ve Terakki şubesi olarak yapılmış olan bina 1920’lerin başlarında ilk Millet Meclisi olarak kullanıldı, günümüzde Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Birinci TBMM binası simetrik planlı olup, tek bodrum kat üzerine yükselmektedir. İnşasında Ankara taşı kullanılmıştır. Hem pek çok mimari özelliği hem de süslemeleri Klasik Osmanlı ve Selçuklu Dönemlerine göndermeler yapmaktadır. Cephe de ise simetri, geniş saçak uygulaması, vurgulanmış orta eksen ve yine simetrik olan üzerinde tepe pencereleri olan pencere sistemi dikkat çeker. Aynı zamanda sivri kemer uygulamaları da karşımıza çıkar. Tüm bu mimari özellikler I. Ulusal Mimarlık Dönemi’nde gördüğümüz tipik özelliklerdendir.

Özetle Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası neredeyse tüm mimari özelleri ile I. Ulusal Mimarlık Dönemi dilini yansıtan, bu mimari anlayışla vücut bulan ilk yapılardan biridir.

23 Nisan 1920 yılında açılan Birinci Büyük Millet Meclisi 18 Ekim 1924 tarihine kadar çalışmalarını bu binada yapmıştır. Bu tarihten sonra meclis; bu yapının biraz aşağısında yer alan II. Meclis Binasına taşınmıştır. Bina daha sonra değişik amaçlarla devlet hizmetinde kullanılmıştır. 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Büyük Millet Meclisi adıyla binayı müzeye dönüştürmüştür. 1981 yılında ise Atatürk’ün 100. doğum yılı etkinliği çerçevesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek 23 Nisan 1981’de tekrar hizmete açılmıştır.


[1] Bozdoğan, S. (2015). “Modernizm ve Ulusun İnşası”.  Metis Yayınları: İstanbul.   s.50

[2] Bozdoğan, S. (2015). “Modernizm ve Ulusun İnşası”. Metis Yayınları: İstanbul.   s.51

Bir Şeyler Yazın...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

News TR sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et